2 Mart 2015 Pazartesi

Hadi  duy da gidelim. Bu yollar, bu deniz, bu söz, bu yalpa yalpa yürüyen sözcükler bizi yoruyor.

Söylüyorum. Kendi kovuğunda  yankı yankı tekrarlanıyorsun. İkile-me böyle! İkiledikçe kaçırıyorsun!

Neyi?

Tadı.

Şimdi de bir tat aldığını mı söylüyorsun?

Evet bazen.

Çift sayıya tekabül eden tüm basamakları çökmüş bir merdiven gibi, aksaya aksaya çıkıyor yukarı. 
Sonra koca bir delik daha, pat! Düşüyor.

 Düşen ne?

 Ritm.

Seni anlamıyorum.

Çünkü ayaklarına bakınca kendini gördüğünü sanıyorsun. Bense sana dışardan bakıyorum. Her hareketini görebiliyorum.

Bunun seni anlayıp anlayamamla ne alakası var?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder